26 Mart 2013 Salı

Özgürüm Millet!


Hepinize Selamlarım Olsun.

Hani bu yazımda Pazar Pazar Çalışıyorum diye veryansın ediyordum ya, o yoğunluğu atlattık çok şükür.

Ofiscek düze çıktık yani.

O boy boy klasörler teslim edildi ve başvurular bitti.

Derkeeeen bugün aldığımız bir habere göre başvuru tarihi 2 gün daha uzatılmış.

Annem hep şöyle der sinirlenince: ''E  be kardeşim! E be kardeşim!''

Şimdi aynısını ben söylüyorum: E be kardeşim; madem süreyi uzatacaktınız, bunu son başvuru tarihi gününden önce veya son başvuru tarihinde söyleseniz olmaz mı?! Sürenin bitiminden 1 gün sonra bildiri yapmak da ne oluyor?!

Harala gürele çalışarak işlerimizi alnımızın teriyle tamamladık çok şükür.

Ama bir şey söyleyeyim mi? Akşamları çalışmak zevkli oluyor veya Pazar günleri. Neden diyecek olursanız; akşam 6' dan sonra veya caaanım tatil günü Pazar; ofis telefonları çalmıyor, ofise kimse gelmiyor; biz emekçiler sessiz sakin çalışabiliyoruz. Habire birilerine açıklama yapmak, telefonlarda kalmak, vakit öldürmek durumunda kalmıyoruz. İlerleyen saatlerde çalışmanın bir diğer güzel yanı  ise ofise sipariş edilen yemekler ve çalışmanın göbeğinde iken ''yemeeeek!'' nidasıyla mutfağa doluşup hep beraber, yorgun ama mutlu halde yemek yemek. O arada projeler, firmalar, kabul görme yüzdeleri, eksik evraklar, şahsi konular üzerine konuşmak.

Çalışmak güzel şey vesselam. Bu, dışarıdaki iş olur, evdeki iş olur, hobi olur, kitap okumak olur, bir çocukla ilgilenmek olur. Çalışmak veya da şöyle söyleyeyim, boş durmamak güzel şey.

Eve gider gitmez yaptığım tek şey yatmak ve yatağın içinde kitap okumak oldu. Böylece elimdeki ''Tarihi Değiştiren Kadınlar'' kitabını bitirdim.

Sıradaki kitabıma karar veremedim. Salih Gülen' in ''Tahtın Kudretli Misafirleri-Osmanlı Padişahları'' kitabını okumayı çok istiyorum. Lakin ansiklopedik boyuttaki bu çalışmayı çantamda taşımam zor. Bu nedenle yanımda taşıyabileceğim ince bir kitap olsun niyetine, Cezmi Ersöz' ün ''Bana Türkçe Bir Ekmek Ver'' isimli öykü kitabını yanıma aldım. Evde de Osmanlı Padişahlarını okurum dedim ama hiç tarzım değildir aynı anda bir kaç kitap okumak. Tek konuya, sağlam kafayla yoğunlaşmayı sevenlerdenim. Bakalım aradaki dengeyi nasıl kuracağım... Bu arada ''Tarihi Değiştiren Kadınlar'' kitabı tarihten de notlar içerdiği için ve beynim tarih konusunda kıvamına gelmişken bir süre daha tarih kitaplarına yoğunlaşayım ki beynimde iyice yer etsinler istiyorum. Mesela ''Abdülhamit' in Kurtlarla Dansı'' nın 2 kitabını da okuyayım diyorum. Ama bir yandan da Kitap Fuarından aldığım kitapları bitireyim diyorum. Farkında mısınız, kitaplar söz konusu olunca nasıl da hayaller kurma, plan-program yapma gayreti gösteriyorum.

SÖZ KONUSU KİTAPLARSA, GERİSİ TEFERRUATTIR!

Yazımın konusu ne iken nereye geldim.

Sevgilerimle ;)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Gelsin Yorumlar: