31 Aralık 2012 Pazartesi

HO HO HOOO!

HEPİMİZE

NE İSTEDİĞİMİZİ BİLDİĞİMİZ,

İSTEĞİMİZİN PEŞİNDEN KOŞTUĞUMUZ,

SEÇİMLERİMİZİ BİLİNÇLİ BİR ŞEKİLDE YAPTIĞIMIZ,

YAPILACAKLAR LİSTEMİZİ BİR YANDAN EKSİLTİP BİR YANDAN ÇOĞALTTIĞIMIZ,

'OLMAZSA OLMAZ'LARIMIZA SAHİP ÇIKTIĞIMIZ,

DEĞİŞİME AÇIK OLUP, HOŞ GÖRÜ YÜKLENDİĞİMİZ

BİR YIL,

KOSKOCA 12 AY,

UPUZUN 365 GÜN DİLİYORUM!








30 Aralık 2012 Pazar

Sadece Fotoğraf...











































(fotoğraflar cansız görünüyor di mi?..
inşaallah tez zamanda samsung galaxy s3 alıp çok daha canlı, renkli, kaliteli fotoğraflar çekip paylaşıcam...)

^^^^BENİM 2 BİN10İKİM^^^



Hanimiş benim dede 2012 yılım???

2012' ye kitap okuyarak girmiştim. Amacım, 2012' de çok kitap okumaktı; ''yeni yıla nasıl girersen öyle devam eder'' muhabbeti işte. Hem de kitabı 2012 yılının ilk sabahının 6' sında okumuştum!.. Okuduğum kitap ''Yüzyıllık Yalnızlık''tı ve hakikaten bana okuduğum her dakika yüz yıl gibi geldi!!! 2012 yılının ilk yarısını, bu kitabı bitirmeye çalışarak geçirdim ama baktım olmuyor, kitabı başkasına verdim kurtuldum ve 2012 yılının geri kalan yarısını daha verimli geçirdim :)





2012 yılının sinemada izlediğim ilk filmi ''Dedemin İnsanları'' oldu. İş yerimde yaptığımız yıl başı çekilişinde arkadaşıma alınan 2 kişilik sinema biletinin biri bana kısmet olmuştu. Tarih: 4 Ocak.





2012 yılının yatağımın içinde yorganımla ve bilgisayarımla sarmaş dolaş izlediğim, defalarca izlediğim filmi, HAYATIMIN FİLMİ dediğim ''BAY EVET'' oldu. Bana çok iyi geldi bu film, çok.




13 Ocak tarihinde Rauf Denktaş vefat etti.







2011 yılının sonu ve 2012 yılının ilk birkaç ayı itibariyle her cuma akşamı kadınlara yönelik ''Farkındalık'' toplantılarına katıldım.

                                     


Uzun zamandır istediğim ''yazma-fotoğraf çekme-kaydetme'' işlerine yavaş yavaş girmeye başladım.


''bu gece yine çokça konuşasım, paylaşasım, anlatasım var...'' diyerek bir sürü şey biriktirdim içimde.

Ev kurma hayalim ve yeşil sevgim depreşti bol bol...


                  

Derken, ailesel açıdan epey sıkıntılı geçen bir dönemin ardından bana yine İstanbul yolları göründü. 2 yıl aradan sonra yine ulusal bir yarışma programına katıldım ve yine kıl payı kaçırdım :) Tarih 21 Nisan olmuştu bile.




İçimdeki 'yazma-paylaşma' dürtüsü kuvvetlenmeye devam etti ve



Ve çoğunluğun ortak kaderi olan 2012 KPSS sınavına girdim. Güya sınava sıkı bir şekilde çalışıp çok iyi bir puan alabilmek için -ki benim bölümümde en aşağı 88 almalıyım ki atanma umudum olsun!!!- iş yerimden 2 ay ücretsiz izin aldım. Ama bu süreyi verimsiz geçirince, çalış(a)mayınca sonuç; ilimin plaka kodu oldu; tek tesellim buydu :) Bir diğer tesellim, işe gitmiyor olmanın vermiş olduğu bol vakitte köye gidip annemle uzun süreli kalmak ve annemin gönlünü yapmak oldu.



Bir kitap blogunun çekilişinde talihli ben oldum ve 2 adet kitap kazandım. Tam da bunaldığım, rehavete kapıldığım, kendimi boşladığım bir dönemdeydim ve bu 2 kitap benim ilaçlarım oldu.





Aylardan Ağustos oldu. Gmail üzerinden dahil olduğum kitap okuma ve paylaşma grubunun düzenlediği ''Kitaplaşalım mı?'' etkinliği vesilesiyle dünyalar tatlısı Deniz' le tanışmış oldum. Etkinlik neticesinde çok merak ettiğim ve okumak istediğim ve HAYATIMIN KİTABI dediğim ''SHANTARAM''a kavuştum ama asıl kazancım Deniz oldu.


Ve ay, Eylül olup tarih doğum günüme yaklaşınca hayatıma çekidüzen verme, içimdeki paylaşma, insanlara ulaşma isteği ağır basınca, bir yerden başlamış olma isteğiyle, kenarda duran bloguma el attım ve SAAT KAÇ? diyerek düzenli yazılarıma-paylaşımlarıma başladım; iyi ki de yaptım! (İzleyicim olup yazılarımı okuduğunuz, benimle beraber olduğunuz için teşekkür ederim...)

İlk kez saçımı, kuaförde değil de kutu boya ile evde boyadım, çok da memnun kaldım ve kestane-kızıl ile devam etmekteyim.



Ekim ayında Ordu' ya gittim. ''Arkadaşlar Denge Unsurlarıdır'' diye paylaştım. ''Bundan sonra sık sık gideceğim, yaşamayı bilmiyorum!!'' dedim, bir daha Aralık ayında gittim :) Ve inşaallah yılbaşında da orada olacağım.

Dualarım kabul oldu, Jim Carrey benim farkıma vardı da boy boy fotoğrafımız oldu :))))



2012 yılında Nazan Bekiroğlu ile -kitapları vasıtasıyla da olsa- tanışmış oldum. KIYMETLİLERİM oldular.




Aslında benim 2012' min son dönemleri verimli geçti ve geçiyor diyebilirim.
Çok uzun süredir yapmak istediğim bir diğer şeye de başlamış oldum.



Şuncacık yazı yeter mi yaşadıklarımı anlatmaya? Yetmez.
Ama hiç yoktan da iyidir ve tarihe not niteliğindedir.


GÜLE GÜLE 2012, HOŞ GELDİN 2013 DİYELİM VE YENİ YILDAN SAMSUNG GALAXY S3 İSTEYELİM :)