30 Ocak 2015 Cuma

Kitap Okuyan İnsanların İdeal Bir Sevgili Olduklarının Bilim Tarafından Kanıtlanmış 3 Nedeni

Öncelikle, uzunca bir konu. Ama bu içeriğe girdiyseniz, kitap okumaya alışıksınızdır diye düşünüyor, okurken hiç sıkılmayacağınızı umuyorum.
Hiç bir kitabı tamamen bitirdiniz mi? Yani kastettiğim, ilk sayfasından son sayfasına kadar her satırını okuyup bitirdiniz mi? Son sayfayı da okuyup, kitabın kapağını kapattığınızda, arkanıza yaslandığınızda okuduklarınızın sizi çok etkilediği oldu mu? Belki o kitaba minnettarsınızdır, belki kafanızda yepyeni düşünceler canlanmıştır ya da boşluklara dalıp gitmişsinizdir. Bir kitabı en ince detayına kadar, kendinizi vererek okuduğunuzda, o kitabın atmosferine girersiniz ve kitap bittiğinde de sanki bir şeyler kazanmış, bir şeyler kaybetmiş olduğunuzu hissedebilirsiniz. Çünkü size göre etkileyici, uzun bir yolculuktan geçmişsinizdir. Tıpkı bir daha hiç görmeyeceğiniz bir yabancıya aşık olmak gibi, içinizde yarım kalmış hüzünler ve aynı zamanda da bir tatmin duygusu yeşeriverir. 
TIME dergisinden Annie Murphy Paul, bu tarz bir okumaya "derin okumak" ismini veriyor. İnsanlar giderek derinlemesine okumayı bırakıp, sadece yüzeysel olarak göz gezdirdikleri için, unutulmaya yüz tutmuş bir okuma türü olduğunu da ekliyor.
Gerçek okuyucular da, tıpkı mektup yazan insanlar gibi giderek azalıyor. Bu azalmanın en kötü yanı da, kitap okuyan kişilerin, diğer kişilere göre daha ince ve zeki olmaları. Yani bir diğer deyişle, sevilmeyi gerçekten hakeden insanların giderek azalması.
York Üniversitesi'nden Psikoloji öğretim üyesi Raymond Mar ve Toronto Üniversitesi'nden Bilişsel Psikoloji profesörü Keith Oatley'in 2006 ve 2009 yıllarında yürütmüş oldukları çalışmalara göre, kurmaca okuyan okurların empati kurma ve zihin kuramı konularında öne çıktığı gözlendi. Yani, bu tarz okurlar başkalarının düşüncelerini de göz önünde bulundurmayı ihmal etmiyorlar. Kendi fikirlerinden caymayıp, diğer fikirleri de tamamiyle reddetmeden kıyaslama yetisine sahipler. Aslında, tüm insanlardan beklenen bu. Fakat görünen o ki, bu empati yetisini kazanabilmek için bazı sosyal tecrübeler gerekiyor. 
Eski sevgilinizi hiç kitap okurken gördünüz mü? Hiç kitaplar hakkında fikir alışverişi yaptınız mı? Cevabınız hayırsa, belki de kriterlerinizi yeniden gözden geçirmelisiniz. 
Kitap okuyan insanların, diğerlerine nazaran daha iyi olduğu hiç şaşırtıcı değil. Çünkü okudukları kitaplardaki hayatları soyut gözlerle tecrübe ettikleri için, içinde bulundukları durumu çok daha iyi kavrayabilirler. 
Yüzlerce ruha ve bilgeliğine bürünebilirler. Belki hiçbir zaman akıl sır erdiremeyeceğiniz olaylara soyut gözlerle tanıklık ettiler, belki de asla tanımayacağınız insanların ölümlerini gördüler. Kadın olmayı, erkek olmayı öğrendiler. Acı çeken birine tanıklık etmenin nasıl bir şey olduğunu tattılar. Aklın yaşta olmadığını kanıtladılar. 
Raymond Mar'ın 2010 yılında yürüttüğü bir diğer çalışma, kitap okuyan çocukların diğerlerine oranla, zihin kuramları ve empatilerinin daha gelişmiş olduğunu gösteriyor. Yani, herkes kendi çocuğunun en iyisi olduğunu düşünür ama gerçek maalesef öyle değil. Bu savı destekleyen şeylerden en önemlisi, kitap okumanın sizin kişiliğinizi şekillendirdiği ve her geçen gün karakterinize yeni özellikler eklediğidir. Okuduğunuz kitaplarda, bir sürü farklı olaya tanıklık ettiniz haliyle zihniniz bu olaylara artık aşina hale geldi. Her bir kitaptan yeni bir şeyler öğrendiniz. 
Eğer sizi tamamlayacak, kalbinizdeki boşluğu dolduracak birisini arıyorsanız, türünün sayılı örneklerinden olan kitap okuyan insanları arıyorsunuzdur. Hiç beklenmedik bir şekilde, bir kahvecide, parkta ya da kütüphanede karşınıza çıkabilirler. Şimdi, neden kitap okuyan insanların ideal sevgili olabileceklerine maddeler halinde bakalım...

1. Sizinle yalnızca konuşmazlar, sohbet ederler.


Sizinle yalnızca konuşmazlar, sohbet ederler.
Size mektuplar ve kısa şirin notlar yazarlar. Oldukça laf cambazıdırlar ama kötü anlamda değil. Sorularınıza kısa ve sıkıcı cevaplar vermek yerine, manidar düşünceleriyle yanıt verirler. Kelime dağarcıklarıyla aklınızı başınızdan alabilirler. 
California Üniversitesi'nden Anne E. Cunningham'ın bir çalışmasına göre, kitap okumanın sağladığı kelime dağarcığı, okulda öğrenilenle kıyaslanmayacak derecede daha fazla.
Kendinize bir iyilik yapın ve dilini iyi kullanan birisiyle birlikte olun.

2. Sizi öylesine bilmezler, aynı zamanda sizi 'anlarlar'.


Sizi öylesine bilmezler, aynı zamanda sizi 'anlarlar'.
Ruhunuzu görüp, ona eşlik edebilecek birisiyle birlikte olmanız sizin için en güzeli. Ruhunuza erişip, daha önce kimselerin farkedemediği iç güzelliğinizi farkedecek birisi olması şart. Sizi yalnızca bilen biriyle değil, sizi tamamen anlayan birisiyle birlikte olmaya dikkat edin.
Psikolog David Comer Kidd, dahi yazarların, okuyucularını da yazara dönüştürebildiğini düşünüyor. Kurmaca eserlerde, karakterlerin eksikliği, okuyucuyu da başkalarının zihinlerini görme hususunda geliştiriyor. 
Okuduğu kitaplardaki hiç tanışmadığı karakterlerle özdeşleşebilen biri, çevresindeki insanlarla çok daha rahat iletişim sağlayabiliyor. Kısacası empati yetileri oldukça kuvvetli. Sizinle aynı fikirde olmasa bile, olaya sizin açınızdan bakabiliyor.

3. Sadece akıllı değil, bilgedirler.


Sadece akıllı değil, bilgedirler.
Üstün zekasıyla ukalaca davranmak çok çirkin bir hareketken, bilgeliğin olgunluğunu yakalamak en doğrusu. Bir şeyler öğrenebildiğiniz bir insana, karşı koyulamaz bir ilgi duyabilirsiniz. Nükteli ve manidar konuşmalar, bir ilişkide düşündüğünüzden daha gerekli olabilir. Ve emin olun, kitap okuyan birine aşık olmanız demek bu tarz konuşmaları ve üst seviyelerini de elde edebileceğiniz anlamına geliyor.
İleri kelime ve hafıza kabiliyetlerinden dolayı, kitap okuyan insanlar Cunningham'a göre daha zeki kişiler. Normal insanlara göre, zihinsel fonksiyonları daha gelişmiş ve daha etkili bir biçimde iletişim kurabiliyorlar.
Kitap okuyan biriyle birlikte olmanız demek, binlerce ruhla birlikte olmaya eş değer. Bu kötü bir anlama çıkmasın. Demek istediğim, onların okudukları kitaplar, edindikleri bilgi ve tecrübelerden sizler de istifade edebilirsiniz.

Kaynak: http://onedio.com/haber/kitap-okuyan-insanlarin-ideal-bir-sevgili-olabilecegine-dair-3-onemli-ipucu-444194

Diyaloga Gellllll


Yeni başladığım işyerimde maaş hesabı açmak için gittiğim bankada giriştiğim diyalog:

+ İşe yeni mi başladınız?
- Evet.
+ Hangi firma?
- Tufan Pastaneleri.
+ Pastane??
- Evet. Sakıncası mı var?
+ Yoo. Sadece burada ''mühendis'' olduğunuz yazıyor da...
- Mühendis olduğum için öyle yazıyor olmasın sakın??
+ Mühendis??
- Evet. (??)
+ Ne mühendisi?
- İnşaat mühendisiyim ben. Pastahanede boy boy, çeşit çeşit, kat kat yaş pasta inşa ediyoruz!!!
+ Hahhahahh... Çok komiksiniz.
- Valla ben mi komiğim yoksa siz mi daha(!) komiksiniz bilemedim ben şimdi!..
+ Gerçekten... mesleğiniz nedir acaba?
- Şu ana kadar hoş bir muhabbettin içinde sanıyordum kendimi ama görüyorum ki realiteymiş de haberim yokmuş.
+ ??
- Gıda mühendisiyim... Gıda... Yani doğal olarak... Gıda işletmesinde çalışan mühendis = Gıda mühendisi. Ne tuhaf değil mi??
+ Aaaa! Düşünemedim.
- Fazlasıyla belli ettiniz, merak etmeyin.
+ Neyi?
- Düşünemediğinizi...

24 Ocak 2015 Cumartesi

ŞİİRim





YASAK BANA!
SEVMEK SEVİLMEK ÖZLEMEK DOYASIYA,
AĞLAMAK YASAK!
SORMAK YASAK NEDEN NİÇİN.
AYIŞIĞI, GÖKYÜZÜ VE YAKAMOZ YASAK.
TÜRKÜ SÖYLEMEK, KALEM TUTMAK...
BABA OLMAK YASAK BANA.
ÖPMEK YASAK, SEVDANIN GÖZLERİNE BAKMAK.
DİLİME ATEŞ DÜŞTÜ, SÖYLEMEK YASAK.
GÖNLÜME HANÇER SAPLANDI, ÇIKARMAK YASAK.
GÜNEŞE BAKMAK,
UZAKLARI YAKIN ETMEK YASAK.
KARANLIĞI AYDINLIK ETMEK YASAK BANA...
04.12.2014





DÜŞÜNÜR MÜ BENİ, BENİM ONU DÜŞÜNDÜĞÜM GİBİ;
GEÇER Mİ AKLINDAN GÖZLERİM, BEN HİÇ UNUTMADIM!
10.12.2014



14 Ocak 2015 Çarşamba

ARTİZZZ AYŞE =) =)








ADNAN OKTAR, ''ZEYTİN YEŞİLİ GÖZLER'' DİYENE KADAR BENİ ÖVDÜĞÜNÜ SANIYORDUM :)))))










10 Ocak 2015 Cumartesi

Kanatlarım Var Ruhumda

Kanatlarım Var Ruhumda

Sen beni Boşuna Hiç Kalbinin Oralara Koyma 
Kollarını Bana Sarma 

Kalamam Oralarda 
Sen De Gül Eğlen Öyle Acıklı Konuşma 
Hayat Ne Ki Sonuçta 

Anlık Bir Buluşma 
Lalalala La Ben De Böyleyim 
Lalalala La Hep De Böyleydim 
Geçmişe Gitmem Küsüm Gözyaşlarıyla 
Daha Güçlüyüm Ben Hatalarımmla 
Beni Kendi Yoluna Çağırma Benim Yolum Başka 
Gittiğim Yer Başka Yokuşlarım Başka 
Karanlıkta Yanabilirim Boşlukta Durabilirim 
Düşmem Ben Kanatlarım Var Ruhumda 
Geldiğim Gibi Gidebilirim Aşktan Vazgeçebilirim 
Zincir Yok Ki Benim Boynumda