30 Kasım 2016 Çarşamba

ARALIK AYI BÖYLE GELDİ DE BİZ Mİ BAŞ TACI ETMEDİK CANIM :) :) :)

eveeeettttt

gelsin bakalım Aralık ayı

ama nasıl gelsin?

hoş gelsin, sefa gelsin...

peki detaylandırmak gerekirse???

şöyle gelsin:

memleketinden uzak olanlar için aile sıcaklığını aratmayacak derecede
sıcacık insanlarla dolu ve mutlu 1 ay olsun:
foto: Şanlıurfa/Ceylanpınar 




memleketinde olanlar için yeniliklerle dolu 1 ay olsun:
foto: Trabzon/Beşikdüzü Sahili




san' at dolu 1 ay olsun :)
müzik, dans, eğlence dolu 1 ay olsun.
kenarından köşesinden Marilyn gibi güzelliklerin göz kırptığı 1 ay olsun ;)




bol gezmeli tozmalı, tatil gibi 1 ay olsun :)
foto: Trabzon/Akçaabat/Söğütlü/Salaş Balık



huzur dolu 1 ay olsun:

foto: Trabzon/Akçaabat/Söğütlü/Salaş Balık



sevdiklerimize kavuşmalı 1 ay olsun :)
foto: Trabzon/Beşikdüzü Sahili
fotodaki bıdık: yeğenim Murathan :)




Ferah, taze, temiz nefeslerle dolu 1 ay olsun:
foto: Trabzon/Maçka/Kapıköy




deniz kenarında çay sefalı 1 ay olsun:
foto: Ordu sahili



yarım kalan kitapların tamamlandığı 1 ay olsun:
foto: Şanlırfa/Ceylanpınar' daki kitaplığım :) (buzdağının görünen kısmı ;) )



bol üretmeli 1 ay olsun :) 


ARALIK AYI BÖYLE GELDİ DE BİZ Mİ BAŞ TACI ETMEDİK CANIM :) :) :)

''John Doe'' ... bir Vigilante filmi



film, sıradan bir vatandaş olan John Doe' nun suçla bildiği tek yolla savaşma kararı alması ve suçluları teker teker avlamasını konu alıyor.
John Doe' nun bir kahraman mı yoksa suçlu mu olduğu kararını izleyince sen vereceksin, belki de yorumsuz kalacaksın.
filmin sonunda benim gibi bir müddet düşüneceksin belki de,
ee şimdi suçlu kim
gerçek suçlu ne demektir
ve suçlular nasıl cezalandırılmalı
veya John Doe' nun yaptıkları doğru mu? diye...



Vigilante filmleri kategorisinde yer alıyor film.
peki ne demek Vigilante film?
sistemin ve yasaların toplumun huzurunu korumada yetersiz kaldığı savına sığınarak, yetkisi olmadığı halde kaba güce ve silaha sarılıp asayişi ve düzeni korumaya kalkışan kişi veya gruplarla ilgili yapılmış filmlere verilen addır.

2014 Avusturya yapımı olan film 
Gerilim/Suç türünde yer alıyor olup 93 dakika sürüyor.

Adalet kavramını ve popüler kültürün yozlaşmışlığını anlatan farklı kurgusu ile dikkat çeken bir film. 


Kafalarda soru işaretleri oluşturması ve
Sorgulayan göndermeleri müthiş olmuş. 

Ben beğendim, izlemenizi tavsiye ederim.

Ve bence esasen herkesin yapmak isteyip de yapılmasını isteyip de yapamadıklarını John Doe yapıyor.
Belki kulağa adaletsizce gibi geliyor ama adalet yerini gayet iyi buluyor. 

Lakin insanlar üzerinde oluşturduğu etki ve sebebiyet verdiği olaylar da tartışılır.

niye diyecek olanlar izleyince belki beni anlarlar.




size iyi seyirler
bana yeni filmler

29 Kasım 2016 Salı

''Enigma (Yapay Oyun)'' ... bir Benedict filmi...


ben Benedict' i her türlü izlerim.

hatta futbol oynasın onu izleyeyim

Amerikan boksu yapsın yine izlerim

hiçbir şey yapmasın, otursun öylece, yine izlerim :)

''Sherlock'' dizisinden beri kendisinin hayranı, fanatiği, düşkünü, herbir şeyiyim yani ama henüz kendisinin haberi yok ;)

neyse, gelelim filme...

konu güzel, ilgi çekici ve en önemlisi gerçek.

film, 42 yaşında intihar ederek hayatına son veren İngiliz bilim adamı Alan Turing' in, II. Dünya Savaşı sırasında Nazi ilerleyişini durdurmak için Alman askeri şifrelerinin kırılması yönündeki çalışmalarını ve bu amaçla bugün kullandığımız bilgisayarın temelini atışını anlatıyor.


evet tam bir Benedict hayranıyım ama sırf bu yüzden filmi beğendiğimi söylemeyeceğim.
zira pek etkilenmedim.
hikayesi kadar sürükleyici bir film değildi ne yazık ki.

haa yeni bilgiler öğrenmeme katkı sağladı,
görsel sayesinde bilgiler aklıma kazındı lakin ''izlemelisiniz'' diyemeyeceğim.

filmin en etkili kısmı, benim için son kısmıydı.
son kısımda verilen bilgiler, 
A.Turing' in dışlanmışlığı ve beraberinde gelen çaresizliği, mutsuzluğu,
kendini medeni ve insan hakları savunucusu olarak reklam eden Avrupa' nın güzide ülkelerinden olan İngiltere' nin böyle büyük
ve gerek ülkesi gerekse dünya için çok önemli ve faydalı çalışmalar yapmış bir bilim insanına gösterdiği saygısızlık,
A.Turing' e hakkının ve onurunun 2009 ve 2013 yıllarında daha yeni yeni iade edilmesi
benim için en mühim kısımlardı.

2014 yılında yapılıp Türkiye' de 2015 yılında vizyona giren film 2 saat sürüyor.

IMDB puanı 10 üzerinden 8,1.

B.Cumberbatch' e filmde Keira Knightley eşlik ediyor,
güzel bir ikili olmuşlar.
ikisinin de sade, duru ve abartısız oynayışı uyumlarını perçinlemiş.

bu arada söylemeliyim,
bilim adamı A.Turing' in çocukluğundan gelen en kıymetli hatırasını geleceğine taşıma şekli çok duygulanmama sebep oldu.

buyrunuz filmin fragmanı:



size iyi seyirler
bana yeni filmler...

Amadeus... Bir Mozart Filmi...








çok beğendim filmi çoookk...
Mozart' ın böylesine hırpani, yalnız, kıymet bilmediği ve hatta sefil bir hayat sürdüğünü,
deliliğin sınırlarında gezdiğini,
yaşadığı zorlukları
ve bu denli yaratma becerisi olduğunu bilmiyordum.
kesinlikle izlemelisiniz.
11 dalda Oscar' a aday gösterilen film 8 dalda Oscar' ı kaparak dünya çapında en fazla Oscar ödülü alan filmler arasına girmiş.
IMDB puanı 10 üzerinden 8,3
filmin yapım yılı 1984.
film; 18.yüzyılda Viyana' da yaşayan besteciler Amadeus Mozart ve Antonio Salieri' nin arasında yaşanılanları ve Mozart' ın başına örülen çorapları anlatıyor.
Aman Allahım o nasıl bir oyunculuk performansıdır öyle! 
Bunu, filmin her iki baş erkek karakteri için de söylüyorum.
Mozart rolündeki Tom Hulce oynamadı adeta yaşadı ve hakikaten Mozart' tı...
çılgınca gülmeleri, orkestrayı ve sahneyi yönetişi, kendinden geçtiği zamanlardaki delilik halleri muazzamdı.
Aynı şekilde, rakibi olan Bestekar A.Salieri' yi canlandıran Fahrid Murray Abraham da her bir mimik hareketi, beden dili ve dahi bakışları ile devasa bir oyunculuk sergiledi.
adamın sinirleri bile oynadı yahu..
filmi izler iken arada derede aldığım kısacık notlar:
Mozart' ın yazdıklarının her daim Orjinal olması, yani Müsvedde yazmaması ve dolayısıyla bestelerine dair tek taslak olması ve hiçbir bestesinin Üzerinde düzeltme yapılmamış olması!
Yani parçaları tamamen kafasında tamamlamış ve kâğıda dökmüş!
nasıl? Muazzam di mi? Hayret edilesi, şaşılası, hayran olunası bir durum! nasıl olabilir böyle bir şey?!
''Sayfalar boyunca yazmıştı
Sanki biri dikte ettiriyor gibi
Müziği sanki hiç bitmeyecek bir müzik gibiydi
Bir tek notayı değiştirsen değerini kaybederdi.'' 
diyor rakibi bestekar A.Salieri.
ve ayrıca Mozart, duyduğu her melodiyi tüm notalarıyla anında hemen ezberliyormuş.
Filmde Türkler' in de konusu ''Harem(Saraydan Kız Kaçırma) Operası'' ile beraber anılıyor.
yine Mozart' ın bestelediği ''Figaro' nun Düğünü'' eserinin opera sahnesine aktarılması ile anlıyoruz ki sanatçı ve eserleri şu dünya üzerinde her daim 
mevcut iktidarların varlığına zarar verme endişesi ile kısıtlanmış ve engellenmiş.
Gördüğünüz üzre filmi çok beğendim,
daha da yazabilirim hakkında.
neyi öğrendim bu film ile?
Mozart' ın insanüstü durumları barındıran bir yetenek
ve bununla beraber Hazin bir yaşam öyküsüne sahip olduğunu...

fragmana bir bakın da Mozart' ın çılgın kahkahalarını bir de siz duyun:


izleyin ve yorumlarınızı benimle paylaşın olur mu?
sizlerin de düşüncelerini merak ediyorum.

size iyi seyirler
bana yeni filmler...

17 Kasım 2016 Perşembe

MERRUŞE HANIM' DAN BABASINA...




Merruşe Hanım' dan Babasına...
Dün gece seni rüyamda gördüm baba.
Çok uzun bir zaman üstüne gördüm seni rüyamda.
Uyandığımda şaşkın şaşkın baktım odaya.
"Aa babamı gördüm kaç zaman üstüne; dur tekrar uyuyayım da tekrar göreyim" dedim ve kapadım gözlerimi.
Tabi ki rüyam, kaldığı yerden devam etmedi ama hasretin halâ üzerimde ve devam etmekte, 22 yıl üstüne...
Rüyamda bile şaşkındım biliyor musun seni gördüğüm için.
"Babam gelmiş" diyordum ve ne yazık ki geçici süreliğine geldiğini ve  tekrar gideceğini biliyordum. Bunun hüznüyle ama biraz da seninle aynı ortamda bulunmanın verdiği mutlulukla sana bakıyordum.
Merakla izliyordu seni gözlerim.
Nasıl davranacaksın nasıl konuşacaksın; acaba hatıramda kaldığın gibi misin yoksa farklı mısın diye...
Bir masanın etrafındaydık.
Sen beni destekleyici ve koruyucu bir konuşma yapıyordun.
Hem gururlu hem mutlu hem şaşkın hem de güçlüydüm baba.
Yanımda ve ardımda sen vardın çünkü.
Ağzı açık ayran budalası gibi seni dinliyordum ve "demek ki bir babanın evlâdını savunması, benim babamın benim için konuşması böyle olurmuş" diye içimden geçiriyordum.
Ama rüyama dair hatırladığım esas duygu, şaşkınlıktı...
Şaşırıyordum; yılların ardından birden çıkıp gelivermene, nasıl geldiğini bilemememe, bana dair her konuyu bilebilmene, beni hem gayet sakin hem de gayet kendinden emin ve bana dağ gibi güven veren şekilde konuşmana... Şaşırıyordum baba...


Özledim be baba!
Hem de nasıl biliyor musun; 
Bana gülerek "Merruşe Hanım" derkenki ses tonun 22 yıldır kulaklarımda çınlayarak; yaz vakti her daim giydiğin beyaz tişörtün ve keten pantolonunla, her daim o hâlinle hatırımda kalarak, yeni giriştiğim her işte, elde ettiğim her başarıda, ileriye doğru attığım her adımımda "Acaba babam yaşasaydı benimle gurur duyar mıydı; bana ne söylerdi; kararlarımı, düşüncelerimi etkiler miydi..?" Diye merak ederek...
Şu an yoldayım baba.
Urfa' dan Ceylanpınar' a gidiyorum. Köy minibüsündeyim. 
Buraları bilirsin di mi baba? 



Gelip görmediysen bile tahmin edersin az çok. Muş' ta yaşadın o kadar yıl ve Muş' ta doğduk 4 kardeş. Buranın kavruk topraklarında seni görüyorum, seni anıyorum baba. Hiç geldin mi bu topraklara, ayak izlerin, nefesin kaldı mı bu topraklarda?
Bu satırları yolda yazıyorum baba, akıllı cep telefonuma... Sen görmedin bu teknolojiyi, bilmedin. Ee dile kolay, 22 yıl evvel gittin. 22 yıl baba. 22 yıl. Yoksun. Varlığının verdiği güç nispetinde yokluğunda hissedilen yoksunluk.
Keşke o rüyayı görmeseydim baba. Yanımda olmanın verdiği tadı yaşamasaydı 12 yaşında bıraktığın bu küçük kızının halâ çocuk kalmış yüreği... Ah be baba! Yol hikâyelerimi, sıkıntılarımı seninle paylaşmayı ne çok isterdim!
Sen bana "Boş ver, senden kıymetli mi Merruşe Hanım." Deseydin. Ne biliyim işte, bu cümleyi kurardın herhalde. Sen bize güzel ahlâk, helâl kazanç, temiz bir din ve memleket sevgisi bıraktın baba. Ve çok kıymetlim, en kıymetlim BALGÖZLÜ ANNEMİ bıraktın bize. Senin ardından tek dayanağımız ve güç sebebimiz ANNEMiz oldu. Şükürler olsun sizi bize ana-baba olarak veren Rabbime. Hakkı Bey ve Sevim Sultan... Biriciklerim Kıymetlilerim Şükür Sebeplerim... Biz güzel bir aileyiz baba. Bizim mayamızda siz varsınız ya, güzel olmamamız mümkün mü?
5 gün sonra Babacım, 5 gün sonra, seni kaybedeli 22 sene olacak.
Seninle daha çok, çok daha çok vakit geçirebilmeyi çok isterdim ama her şey nâsibi ölçüsünde...
Neyse...
Yol bitmek üzere baba.
Sözlerimi burda sonlandırıyorum ama hasretin tükenmez bi volkan ateşi, yakar kavurur.
Seni seviyorum Baba.
Seni seviyorum Baba.
Öpüyorum hasretle yanaklarından ve sarılıyorum sana sımsıkı!
Hem de öyle bi hasretle sarılıyorum ki, sorma...