Aman Allah' ım, günlerim nasıl yoğun, yorucu geçiyor anlatamam!
Özel sektörde çalışıyorken zamanın bu kadar hızlı geçtiğini hatırlamıyorum.
Yahu ev hayatının -bir müddet- müdavimi oldum ama bu ne ya, ne günümden bir şey anlıyorum ne de yapmak istediklerimi sırasıyla ve vakt-i zamanında yapabiliyorum!
Yapmam gereken çok iş var çoooook ve yapacağım da çok iş var.
Elhamdülillah.
Hep böyle devam eder İnşaAllah!
Zira boş beleş geç günün bana bir yararı olamaz.
Üniversitede iken bana ''boş duramayan Ayşe'' derlerdi. Ders dinlerken bile bir şeylerle meşgul olurdum :)
Neyse, gelelim düne...
Kaç günün yoğunluğu-yorgunluğu-ne gündüz ne akşam ev dinlencesi yapamamam bünyeme ağır gelince, dün ''bugün evde olucam; şööyle bacaklarımı uzatıp kitap okuycam'' diyordum ki ALES Başvurumu internet üzerinden yapamadığımı; çünkü -yüzyüze!!!- başvurumun üzerinden 2 yıl geçmiş olduğunu hazin bir şekilde fark ettim. Böylece bana yine yollar göründü ama ne yollar! Evden, ''sadece ALES başvurusu yapacağım ve hemen eve döneceğim anneciğim.'' şeklindeki en hayırlı ve hanım hanımcık evlat nidasıyla ayrıldıktan tam 4 saat sonra eve girebildim...
Bu arada son 2 aydır yaptığım uzun mesafeli yürüyüşleri, hem iş yetiştirememek hem rahatsızlanmak sebepleriyle 1-2 haftadır yapamayınca, kendi kendime de üzülüyordum. Tamam sağa sola koşturuyorum, yoruluyorum ama bunların hiçbiri tempolu bir yürüyüşün yerini tutamaz diyordum kendi kendime -ki bunun da acısını dün -istemeden de olsa- çıkarmış oldum!
Şöyle ki;
Sonbahar dönemi ALES' inin son başvuru gününün 20 eylül olduğunu öğrenince, bundan sonraki bir kaç güm boyunca Trabzon' da olamayacağımı göz önünde bulundurunca, alelacele evden çıktım.
Üniversitedeki ÖSYM Bürosuna en kestirme hangi dolmuş ve yolla gidebileceğimi öğrenmek için arkadaşımı aradım; bilgimi aldım. Ya üst yoldan ya sahil yolundan gidecektim. Üst yoldan gidersem yürüme yolum olacaktı ama sahil yolundan gidersem direk kayıt yapılan binanın önünde inecektim. Tabi ki sahil yolunu tercih ettim. Şöföre de bir güzel tembihledim: ''Beni Yabancı Diller Binasının önünde bırakın.'' diye. Öyle de oldu. Şöför beni Yabancı Diller Binasının önünde ''ARAÇ ve YAYA TRAFİĞİNE KAPALIDIR!'' tabelasının tam önünde bıraktı!!! Eh be hemşerim, sevgili şöför kardeşim; bir insan neden Yabancı Diller Binasının önünde inmek ister??? Herhalde böyle metruk bir yer, buluşma yeri olamaz!.. Peki sen ki şöförsün ve bu yolların da öğrencilerin de bu binalara hangi dönemlerde hangi amaçlarla gelindiğinin de kurdusun; çoğu zaman gereksiz cümleler kurmayı pek seversin, bu kez de aynı gereksizliği bana gösterip ''İyi de abla - bak ''abla'' lafına bile razıyım! - o çevre kapalı, ne işin var orda?'' deme cüretini göstersene! Neyse... Anladığınız üzere böyle bir durum olmadı ve benim dolmuştan inmemle, başımdan aşağı kaynar sular dökülmesi bir oldu. Allahtan orada bulunan 2 gençten durum izahatı istedim ve sırıtarak verdikleri ''Burası kapalı; ya tel örgülerin, demir parmakların üzerinden atlayacaksın ya da 400 m. ilerideki C Kapısına kadar yürüyeceksin.'' yanıtına, ''Sizce ben burdan atlar mıyım?!'' dedim ve tabana kuvvet verdim. Şükür ki hava güzeldi, yürüyüş mekanım -arada yol olsa da- denize nazırdı ve zikirmatiğim de yanımdaydı; tabi fotoğraf makinemle beraber. Dilimde dua, elimde makine, aklımda ''Ben bi hoca olayım!......'' planlarıyla yola koyuldum.
Güzergahımın ön yani sol cenahı:
Güzergahımın sağ yani arka cenahı:
Güzergahımın en güzel yanı, kampüsün içine girdikten sonraki sağlı sollu ağaçlarla dolu olan yol oldu!
Tam o esnada yağmur başlamaz mı ve benim yanımda şemsiye olmaz mı!.. Ama misssss gibi toprak-taş-ağaç kokusu her yanımı sardı. Yüzüme sinirsel bir gülümseme yayıldı :) ''Hadi bakalım Ayşegül; yanlış yerde in; hasta hasta bolca yürü; bir de üstüne ıslan; sonu ne olacak bu işin merak ediyorum :))) '' ciddi ciddi gülerek ve fotoğraflamaya devam ederek ve saatin 16' ya varmasına üzülerek ilerledim. Üzülmemin sebebi, çekilebilecek ööööyle güzel çiçekler-ağaçlar-deniz manzarası olmasına rağmen vakit ayıramamamdı. Kısacası, KTÜ Öğrencileri, kampüs açısından çok şanslı! Yakında da benden ötürü çok şanslı olacaklar! :)
Ve Elhamdülillah sağ salim binaya vardım :) Sabrımın sonu selametti ve hava, ümit veren, enerji veren, şükür duygusu ve mutluluk veren bir maviye ve ferahlığa döndü. Böyle bir kamppüste tabi ki hocalık yaparım; hem de en alasından!
Genç arkadaşların üzerinden atlamamı ön gördükleri parmaklıklar. Dikkat edin hocanız olmayayım! Olsam da sizi hatırlamayayım! ;)
Kayıt sonrası missss gibi bir hava.
Bekle beni geliyorum KTÜ!
Bekle beni, geliyorum merdivenler :(
Veee tabi ki dolmuş kuyruğu :)
Ne güzel di mi???
Oldum olası çok sevmişimdir üniversitelilerin dolmuş kuyruğunu!
Öğrenciyken de çok severdim! Her kıyafetten, düşünceden, laftan, tipten ''eleman'' bulunur bu kuyruklarda :)
Az kaldı yavrucuklarım; arabamla geçeceğim önünüzden ve ''Meydana giden varsa bırakabilirim arkadaşlar; ama sayıyı abartmayın.'' diyeceğim :)
Oh be, ne güzel bir yazı oldu bu! Bana çok iyi geldi :)
Sevgilerim benden yana, sizden yana :))
Hadi bakalım hayırlısı olsun. Okulu bitirsem bir daha uğramayacağım =) Ayrıca fotoğraflar içimi açtı =)
YanıtlaSilSag ol canim.
SilAmacima ulastiysam ne mutlu bana :)
Bu arada disarida ama tlfumdayim!
Gormemisin tlfu olmus;)
Hahaha Ayşecim yeni okuyorum güldürdün beni =)
SilDevamlı paylaşım halindesin görüyorum . Telefon seni daha da bir açtı mı ne ? Sosyal medya kollasın kendini ! ;)
Nasil ya ne dmek yeni okudum
SilOnceki yorumun neyin nesiydi
Okumadan fofograflara ve basliga yapilan yorumlardi di miiii
Hain! ;)
Hayır Ayşecim senin yorumunu yeni okudum demek istemiştim. Yoksa yazını okumadan neden yorum yapayım. Yanlış anlaşılma olmuş. Kırdın kalbimi =)
Silsadece fotoğraflara ya da yazımın başlığına bakıp yorum yapan arkadaşlarım az değil :)
SilAma ben ama ben herkesin tarzi farkli bebegimm !! =)
Sil:)))
Siltebrik ederim ayşecim :) okulda kalmayı yüksek yapmayı hep istemiştim ama deneyemedim bile... gerçekten çok sevindim hayırlı olsun...
YanıtlaSilsağ ol Eminecim :)
SilİNŞAALLAH, Rabbimin izniyle güzel işler, mutlu olacağım şeyler yapabilirim.
Hayırlısı olsun Ayşe cim..Keşke böyle kampüs gibi olsa işyerlerimiz...
YanıtlaSilsağ ol Barış Abi,
Silaynen! :)
Hayırlı olsun Ayşecim, maceralarını zevkle takip edeceğim:)
YanıtlaSilBu hafta Van a gittim bende, senin resimlerinden hatırladığım büyük kedi heykelleri vardı, buldum onları ve bende çekildim fotoğraf:)
Adsız arkadaş benim: ilknur Aydurmuş
YanıtlaSilAdsiz olacagina bloguma kaydolsana İlknurcum :)
SilBaaaaak demek hatirladin fotolarimi.
Van' i gormen hayirli olsun.
Bu arada biz ndn trb.da gorusmuyoruz?
Senin diger iki kiz arkadasinla beraber...
hayırlısıı OLsunn inşallahh :) güzel heyecanlar.. bende tez aşamasındayımm :)) bitirirsem ooh miss dicemm :)
YanıtlaSilteşekkür ederim :)
Siltez zamanda rahatlıkla bitirmen(bitirmem) dileğiyle :)
hayırlı olsun...takipçinim bana da beklerim
YanıtlaSilsağ ol,
Siltabi ki gelirim...