Kendini okutturan bir kitap.
Ferah ferah, geniş geniş, merak uyandırarak ama yormayarak kendini okutturan bir kitap.
Sayfalar çevirildikçe, bölümler atlandıkça şöyle bir durup tebessüm ettiren, düşündüren bir kitap.
''Peleng-i Derya'' Barbaros Hayrettin Paşa' dan hareketle başlayan,
ama sonra Billure ile Saint Alcala' nın aşkıyla devam eden,
denizlerdeki hakimiyet arzusuyla,
iki Aşık' ın kavuşma arzusunu iç içe geçirerek anlatan,
içinde bolca deniz terimi geçmesine rağmen bunaltmayan,
anlaşılır olduğu kadar edebi,
saf olduğu kadar da süslü dili olan bir kitap.
Tarihi olayları bu şekilde okudukça hafızada daha iyi yer ediyor.
Bir yerlerde konuşulunca, ''ben de biliyorum'' diyor insan.
Kitaplığınızda kütüphanenizde yer etmesi gereken bir kitap.
İskender Pala' nın her zamanki naif ama kudretli anlatımı yine kendini hissettirdi.
( Hamiş 1: kitabın arka kısmında deniz terimleri için ''gemici dili'' sözlüğü var.
ama ben bu sözlüğe bir iki sözcük dışında hiç ihtiyaç duymadım.
çünkü kitabın dili öyle akıcı ki, bilmediğim terimleri biliyormuş gibi okuyabildim.
Ayrıca kitabın arka kısmında, söz konusu olayların geçtiği yerleri gösteren şirin bir de harita var. )
( Hamiş 2: bitirdiğim bu kitapla beraber burada yer alan kitaplardan dört tanesini okumuş oldum.
sırada ''Tarihi Değiştiren Kadınlar'' var, soldan altıncı. )
Hadi Kalalım Sağlıkla!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Gelsin Yorumlar: