9 Ekim 2012 Salı

ARKADAŞLAR, DENGE UNSURLARIDIR.



5 Ekim Cuma akşamı saat 18 arabasıyla Ordu yollarına düştüm.
Seyahat sebebim, üniversiteden yurt arkadaşım Razişimi ve yine üniversiteden sınıf arkadaşım Pınar'ı görmek, hasret gidermek, sarılmak, pozitif enerji almak, konuşmak, halleşmek ve rahatlamaktı. 
Aynen de öyle oldu. O kadar iyi geldiler ki bana Canım Arkadaşlarım.
Razişim'de konakladım; Pınarcım'da soluklandım.
Raziş, Ben ve Pınar :)

Evvela Raziş:
Cuma akşamından, döndüğüm Pazar gününe kadar Razişim'de kaldım. ''Bir insan bu kadar mı iyi niyetli, iyi kalpli, sevecen, samimi olur?!'' dediğim biridir Razişim ve yıllar boyunca da değişmeyip bu özellikleri sabit kalmıştır.
Buna bir de misafirperverliği, çok iyi muameleyi, enfes sofraları ekleyin; ortaya mükemmel biri çıkıyor. Hem güldük hem dertlendik hem dertleştik hem küfrettik hem dualar ettik Razişimle.
Cuma gecesinden C.tesi sabahının 4'üne kadar sohbet ettik. Birbirimizi görmeden geçirdiğimiz zamanın acısını çıkardık. C.tesi sabahı saat 10'da uyandık. Trabzon'da olsaydım hiç bir güç beni 6 saatlik bir uykuyla, hele ki tatil sabahı saat 10'da uyandıramazdı! Ama söz konusu, can arkadaşlar olunca ve gecenin bi vaktine kadar konuşup, içimdekileri dökmüş ve rahatlamış olunca çakı gibi dikiliverdim ayağa!
Razişimin sunumuyla enfes bir sabah kahvaltısının ardından Ordu yollarına döküldük ve soluğu Teleferikte aldık.


Teleferikte yaptığımız kakara kikiriler kayda değerdi :) Bir sürü fotoğraf çektirdik ki çoğu da abuk sabuk içerikliydi :) Ancak fotoğrafları çektiğimiz Razişimin Iphone'u çökünce fotoğrafsız kaldık...

Teleferikle çıktığımız Boztepe'de zıvanadan çıkmanın dibine vurduk! Birbirimize kullandığımız tabirler hafızamızda yer etse de buraya yazamayacağım edep'lilikte :)Amaaa çantamdan çıkardığım küçük el aynama Razişimin ''Yuh, o ne! Köydeki amcaların bile kapaklı aynaları var!'' demesi ve bana yeni bir ayna hediye etmesi ile Razişin kahve falındaki bir şekle benim ''birbirine   ellerini uzatan bir kızla erkek''demem , Razişin ise ''tabut! cenaze var burda!'' şeklinde yorumlaması, psikolojilerimiz arasındaki farkı gösteriyordu :)
Ordu Boztepe

Kahvelerimizi içip aceleyle Pınar'a yollandık. Zira geç kalmıştık, acıkmıştık ve sıkışmıştık :) Ziyaretin ucunda, Pınar'ın eşi Şekip'in hazırladığı içli köfteler ve Pınar'ın oğluşu Çınar vardı :)
Benim vazgeçilmezim olan yemek ve çocuk sevgisi, günü orda tamamlamızı sağladı. Nasıl bir pozitif enerji yumağıdır şu çocuklar! Hele ki Çınar, ara ara gördüğü Raziş Teyzesindense hiç görmediği Ayşe Teyzesini sevmiş, öpmüş, koklamışsa değmeyin keyfime! :D

Gün Pazar'a dönerken yine Razişimin aşk dolu(!) sofrasındakiler akın akın(!) mideme inerken Pınar aradı ve soluğu hemen Vonalı Celal'de aldık. (Vona, Rumca'da Perşembe demekmiş. Yani, restaurantın bulunduğu Ordu'nun Perşembe ilçesinin eski adı.)
Vonalı Celal'in mevkiisi

Restaurant öyle afili, lüks bir değildi ama manzarası süperdi; yemek sunumu, ilgileri ve aperatifleri gaaayet iyiydi. Kahvaltı sofrasından yeni kalkmış olan ben, afiyetle sildim süpürdüm balıkları :) Restaurantta bize Pınar'ın iş arkadaşları Ayşe, oğluşu Rüzgar, eşi Tayfun ve kardeşi de katıldı. Kalabalık-hoş bir yemek yedik.

Her güzelliğin bitmesi gerektiği gibi benim de Ordu ziyaretim bu ziyafetle sonlandı ve akşam saat 7 arabasıyla Trabzon'a döndüm. 

Yolda yanıma oturan kız-o kadar çene çalmamıza rağmen adımızı sormadık :) - çok ilginçti. Onu ve yıllarca yaptığım otobüs seyahatlerime dair anılarımı ayrı bir post'ta yayınlamayı düşünüyorum. Tembelliğime denk gelmezse tabi!!!

Bu arada post'uma ''Arkadaşlar, Denge Unsurlarıdır''  başlığı atmamın nedeni, arkadaşlarımla iç huzuruma ulaşmam, onların tatlı dilleriyle-sevgileriyle-ilgileriyle beni rahatlatmaları ve ''denge''li diyalogları onlarla ve onlarda görmem oldu. Kaç zamandır yaşadığım uyku sorunu o 2 gün boyunca yoktu mesela. Ve ayrıcaaaa zayıf-düzgün fiziğiyle Razişim ve hamile olmasına rağmen zayıf-düzgün fiziğiyle Pınarcım, ''yemek dengemi'' kurmamda da yardımcı oldular :) Cuma gününden beri az yiyorum :) Umarım bünyem bu duruma alışır :D

2 yorum:

  1. İçli köfteler ve Çınar..Ben yok muyum lan ziyaretin sonunda!!!
    İç huzuruna kavuşmanda katkımız olmasına sevindim, öpüyorum canım..

    YanıtlaSil
  2. farkındayım aslında kısa kestiğimin, daha nice postlar yayınlıycam üzülme sen :)

    YanıtlaSil

Gelsin Yorumlar: