22 eylül 2014 pazartesi sabahına saat 04:36 itibariyle çok güzel bir giriş yapan Ekmek Arası Biber blogunun yapımcısı ve sunucusu olan Aşgül Hanım, yaşadığı şehir olan Trabzon semalarından siz sevgili takipçilerine koccaman bir GÜNAYDIIIIIIIIIIIIIIN yollamak istiyor; kabul buyurunuz lütfen... Alıp öpüp başınızın üzerine koyduysanız hadi şimdi yazının devamını okuyun:
Normal günler, geceler ve sabahlarda bu saatte yatakta olan bendeniz iyi mi yapmaktadır; normali zaten bu saatte uyumak mıdır bilemedim. Neden diyecek olursanız, dışarıda mis gibi bir hava var, mis! Bunu kaçırıyoruz yahu uyurken! E yüce dinimde sabah namazının olmasının nedenlerinden biri de bu olsa gerek: kalk yavrucum o kokmuş yatağından, git bi abdestini al, aç camını pencereni, doldur mis gibi havayı ciğerlerine, sabahın feyzinden bereketinden yararlan, kıl namazını, hem acziyetini bil, senden büyük bir Yaratıcı olduğuna inanıyorsun ki bu saatte kalkıyosun yatağından ve sende de büyük bir güç var ki, bu saatte milyonlarcası kös kös yatarken sen farkını ortaya koyuyor ve içindeki o kocaman canavara = nefsine galip geliyorsun, büyük bir irade örneği sergiliyorsun, e var mı senden güçlü insan evladı? yok.
Dedi Aşgül ve geldi kendi halini arzuhal etmeye:
Durum aynen fotoda yer aldığı gibi. Kitaplar var kitaplar; okunanlar var, okunacaklar var; e bu saatte ayakta olunca demek ki bir dert de var ve bu derde eşlik edecek bir de cigara var. Haa fondaki Sıla' yı da unutmamak lazım: zira ''Yabancı'' diyerek bana seslenmekte kendisi.Haksızlık etmemem gereken bir diğer canlı da hemen sağ yanımda yer alan çam ağacı (pardon, ladindir kendileri). Valla yanımda, aramızda hesaplasan hepi topu 3-4 m. var. Bir de ötüp duran horoz var. Ya kardeşim bu hayvan hiç mi uyumaz? Günün 24 saati ötüyor sanki.
Biraz evvel ayakkabı sesi duydum ve hemen kafayı camdan uzattım. Meraklı teyzelere döndüm yahu. Bu saatte bu ayakkabı sesi, Alla Alla ya, bu saatte bi kadın işe mi gidiyor işten mi geliyor der iken, esneme sesi taaa 5. kattaki bana kadar gelen bi abimiz geçiverdi sokaktan. Abicim sende de ne ayakkabı varmış öyle! Ve yokuş aşağı yürüyen bir diğerini gördüm. Belli ki bu saatte işe gidiyorlar. E ekmek parası, geçim dünyası, kolay değil. Rabbim kolaylık versin ve işlerini rast getirsin İnşaAllah, alnının akıyla çalışan, helal lokmadan gayrısına tamah etmeyen herkesin.
Saat 05:02 oldu ve mübarek ezan okunmaya başladı. Rabbim ülkemizin semalarını ve tüm dünya atmosferini ezansız bırakmasın İnşaAllah! Elhamdülillah. Rabbime hamd-ü senalar olsun. Ne güzel bir nağmedir bu, ağlatır insanı. ''Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli/ Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli!''. Derken diğer camilerden de ezan sesleri yükselmeye başladı. Elhamdülillah Elhamdülillah Elhamdülillah. Ne güzel bir ahenk bu! Bu zincirleme ezanlar sayesinde Dünya üzerinde 24 saat-sürekli-kesintisiz Allah-u Ekber dendiğini biliyor muydunuz? Müthiş bir şey değil mi? Bunu ilk öğrendiğimde vaaaay deyip Dünyayı hayal etmiştim, her yerinden ezan sesleri yükselen. Ve her aklıma geldiğinde de şükrederim, tebessüm ederim, aynen şu an olduğu gibi.
Bir kaç hanenin ışıkları yandı. Yoksa namaza mı kalktılar diye hoşlanıveriyorum bu durumdan.
Aklıma geldi de, insanın sabah namazına kaldıran bir yari olmalı. Ebedi saadet!
Niyetim çok farklı şeyler yazmaktı ama Rabbim demek ki bunları reva gördü ve dilimden bunlar döküldü.
Cümleten hayırlı sabahlar, hayırlı haftalar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Gelsin Yorumlar: