Artık sizin de tanışınız olan Ordu'lu arkadaşım Raziş'in tavsiyesiyle gittim Evim Sensin'e. Her ne kadar Raziye bu filmi izlemeden tavsiye etmiş olsa da yine de hem aşk filmi olması hem Türk filmi olması hem afişinin güzel olması hem de afişindeki ''Sizin Eviniz Kim?'' cümlesinin hoşuma gitmesi hasebiyle gittim filme.
Aslında Özcan Deniz'in filmin yönetmenliğini yapmış olması, biraz soğuk bakmama da neden oldu ama sonuçta bir filmdi işte, çok çok beğenmez çıkardım filmden.
Bilet alırken, salonun tamamen dolu olduğunu görünce şaşırdım; demek ki talep vardı. E salon dolu olunca perdenin dibinden, önden 2.sıradan izledim filmi.
Gelelim neticeye; Beğendim mi? Evet beğendim.
Ağladım mı? Hem de çok.
Salondakiler ağladı mı? Hıçkırıklarla.
Filmin başlangıcındaki sahneler ve müzikler, yapmacık-abartılı ve Amerikanvari idi. Hatta o sahneler sebebiyle ''Bundan böyle Razişin tavsiye edeceği filmlere gitmeyeceğim'' bile dedim. Ama film ilerledikçe -ki bu ilerleme hemen ilk yarım saatinden sonra oluyor; yani uzunca beklemenize lüzum yok- klasik Türk aşk filmlerinden farklı bir çekim ve tarz dile geliyor.
Fahriye Evcen'in canlandırdığı karakter çok saf bir kız, konuşmalarıyla, davranışlarıyla, gülüşüyle. Çok güzel bir kıkırdayarak gülüşü vardı :)
Sözün özü: Tavsiye ederim.
Haa bu arada, ''Beni Unutma'' filmini geçen sene izleyenler olduysa, konu itibariyle benzerlik hat safhadaydı. Lakin o filmi izleyen ben, Evim Sensin' deki gibi duygulanmamış ve ağlamamıştım. Varın, Evim Sensin' deki dozajı siz düşünün :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Gelsin Yorumlar: