26 Eylül 2012 Çarşamba

(= DOĞUM GÜNÜM DE DOĞUM GÜNÜM =)

Yazmakta geç kalmış olsam da şükür ki yazıyorum.
Doğum günümde yaşadıklarımı paylaşıcam bu yazımda ama kafamda bir sürü konu var şunu da yazayım bunu da yazayım diye.
İnşaallah tez zamanda onları da dile dökerim.
Başlayalım:
Doğum günümü (12 Eylül) dört gözle bekledim; kim bana ne hediye alacak diye. 
Zira doğum günümden 1 ay evvel başlamıştım siparişlerime ve hatta yüzsüzlüğün boyutunu abartarak Facebook hesabımda ''Doğum Günümde İstediklerim'' diye bir albüm bile yayınlamıştım :)
İlk olarak bu albümü yayınlamamın ardından cep telefonuma kavuştum, hiç beklemediğim bir ilden geldi :)
Eski cep telefonum -bence nazara, göze geldiğinden- parça pinçik olmuştu ve acilen cep telefonuna ihtiyaç duyuyordum. Ee madem insanlar doğum günümde bana hediye almak için can atıyorlardı; neden ihtiyacım olan şeyi almasınlardı di mi??? ;)


Derken takvim 12 Eylül Çarşamaba 2012' yi gösterdi ve ben güne büyük bir merak-istek-arzu ve birazcık da korkuyla başladım; ya başka hediye gelmezse diye...



İş yerime geleli 5-10 dakika olmuştu ki ilk paketim geldi kargo ile. İstanbul'dan Sevgili Deniz(http://rebelsea.blogspot.com/)' den gelmişti doğum günümün ilk kitabı. Gmail üzerinden dahil olduğum ''kitap paylaşım'' grubu sayesinde tanıştım Deniz'le ve internet üzerinden kurulan arkadaşlıklara inanmamı ve güvenmemi sağladı. Bir insan hem çok tatlı-sempatik, hem çok hanımefendi, hem çok anlayışlı, hem çok samimi olabilir miydi? Olurdu! 

Bakar mısınız şu paketin içeriğine: 
* Okumayı çok istediğim ''Bin Muhteşem Güneş''
* Çok güzel bir defter
* Yasemin kokulu kolonya (iş yerimdeki erkek arkadaşlarım bile kokusuna bayıldı)
* 2 adet çok güzel renkte ve hatta tam mevsimlik oje
* Yaban mersinli lipstick
* Bitter çikolatayı çok sevdiğimi bildiğinden ama hangi orandaki acı'lığı sevdiğimi bilmediğinden işi riske etmeden ve bence çok düşünceli davranarak, iki farklı orandan acılığa sahip Bitter Çikolata.
Daha ne olsun???
Sevdim Seni Deniz! :)





Derken iş yerimin zili 2.kez çaldı ve bu kez 1 buket çok güzel çiçek geldi. Şaşkınlığım hat safhaya ulaştı. Nasıl ulaşmasın, hiç ummadığım bir arkadaşımdan geliyordu çiçek, sırf beni mutlu etmek adına! Eee o dakikadan sonra mutsuz olmak olmazdı :)








Ben Yeni Aşka Düşmüş biri gibi Leyla bir halde Doğum Günü Sarhoşluğumu sürerken zil sesiyle iş yerimin kapısına koştum. Ofisimdeki arkadaşlarım şakalaşıyorlardı: ''Nasıl olsa kargo bugün sana çalışıyor; sen bak kapıya'' diye :)
Aşağıdaki paketin bana geliş şekli çok ama çok farklı, çok özel ve değerli hissettiren, hatta biraz da beni şapşallaştıran bir şekilde oldu ve iyi ki de öyle oldu! 
Uzun zamandır okumayı çok istediğim ''La-Sonsuzluk Hecesi'' kitabı ve şirin mi şirin bir müzik kutusu çıktı paketten, Güzel bir şiirle beraber :)








Sonracıma Efen'im iş yerimdeki arkadaşım, canımcığım Gülcanım sevincimi daha da katmerlemek istemiş ve çok güzel bir ayna ile beraber içinden geçen güzellikleri dökmüş kağıda ve bana çok güzel bir hediye paketi hazırlamış :)







Veee Bursa'dan gelen el emeği-göz nuru 
Tarçın(ceylan'cığımın adı), Tarçın kadar güzel-şık-sade bembeyaz bir çerçeve ve yürekten dökülen cümlelerle bezenmiş bir paket daha geldi. Nasıl mutlu olmam, nasıl!..
Sevdiye'ye (http://genzamanlar.blogspot.com/) selam olsun!





Üniversite yıllarımın yadigarı olan, ''iyi ki tanışım, iyi ki arkadaşım olmuş'' dediğim, sevgisine-samimiyetine-iyi niyetine her daim güvendiğim, çok ama çok sevdiğim Raziyemden(Razişimden) geldi Ordu kokulu paket. Çok sevdiğim yeşil renkli bir cüzdan, kendi tarzı olan büyük küpeler(ben de çok sevdim ve hemen süsledim kulaklarımı bu küpelerle), küçük şirin tokalar. Ama her şeyden öte, Sevgi aldım ben bu paketten. Seni Seviyorum Razişim, hep hayatımda ol, e mi? MUCK MUCK MUCK!! :)






Günü, çok sevdiğim iş yerimin çok sevdiğim insanları tarafından yapılan pastalı kutlama ile kapattım :)





Bak yaa şimdi aklıma geldi, ailemle yaptığım kutlamanın fotoğraflarını yüklemeyi unutmuşum :( Olsun be ya, benim çok sevdiğim ve varlıkları-sağlıkları için çokça şükrettiğim Mis Kokulu Bir Ailem var ve bana asıl onlar hediye! (Ay duygulandım...)



Aşağıda paylaştığım fotoğraflar ise bana doğum günüm sebebiyle değil ama doğum günü tarihimle beraber yollanan, dolayısıyla benim bu post'ta yayınlamaya uygun gördüğüm, büyük bir mutlulukla aldığım, ağzımı kulaklarıma vardıran hediyeler :)



Sevgili Tuğçe'den gelen pakete asıl vesile bir blogta (http://coloredbooks.blogspot.com/) katıldığım ''Kırtasiyeleşelim mi?'' etkinliği oldu. Tuğçe(http://kitapasigi.blogspot.com/) ile tanıştım bu vesileyle :) Bakar mısınız paketin güzelliğine... Böylece okumam gereken bir kitap daha oldu ve çok çok çok güzel oldu :)




Oşşşş yoruldum yazmaktan....

Neyse ki sona geldim.
Bu son hediyeyi ise facebooktan dahil olduğum bir grupta yapılan çekiliş sonucu şanslı kişilerden biri olarak aldım :)
Dizisini Kanal D'de beğenerek-sevgiyle-ilgiyle izlediğim ve ''Acaba kitapta nasıl işlemiş bunu Orhan Kemal?'' diye düşünürken paketten bu kitabın çıkması oldukça ilginç oldu benim için :)




MUTLULUKLAR HEP OLSUN! :)

Sevgiyle....

3 yorum:

  1. Hani bana ''Benim iç dünyamda ne görüyorsun, abartıyorsun'' demiştin ya sıradan biri bu kadar sevilebilir mi? Bu kadar değer görür mü?

    Mutluluk yakanı hiç bırakmasın...

    YanıtlaSil
  2. çok teşekkür ederim Yunus, çok naziksin :)

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil

Gelsin Yorumlar: