27 Kasım 2012 Salı

Ah Mine'l Aşk...




İnsan kendi fotoğrafına bakıp, 'O'nu görür mü?..

Yıllar öncesine ait olsa da fotoğraf, 

'O', o güne dair hiç bir şey hatırlamazken, o güne dair her şeyi belleğinde daha dün gibi hatırlar mı insan?..

Yıllar öncesine ait olan sevgiyi, aşkı, merakı, korkuyu, özlemi aynen yaşar mı insan hiç birinden hiç bir şey eksilmemiş halde?..


Bunları düşünüp salya sümük ağlarken, terk edilmişken, yaşananlara 'hiç' boyutu büründürülmüşken, hala heyecan duyar mı insan 'arar mı' diye?..


                                                 ''ayrılıklar değişmez, bütün aşklar aynıdır''


Demek benim yaşadığım acıları yaşayan daha niceleri var. Ama yeter mi bunu bilmek, acıyı azaltmaya?..


Yıllar öncesinin fotoğrafındaki halim, hiç yaşadığım bugünkü an'ı tahmin edebilir miydi, bilebilir miydi bu hallere düşeceğini, bunları yaşayacağını?..


Daha dünkü çocuk gibi, yeni aşka düşmüş bir taze aşık gibi, terk edilmiş durumda iken bile bu kadar sever mi insan, bu kadar canı yanar mı?..


O' nu unutmak adına O' nun bütün fotoğraflarını yakmak, kesmek, yırtmak, atmak yetmez de insan bu kez, O' nun sana çektiği fotoğrafları da yakar-atar-keser-kırpar.


O fotoğraflarda 'O' var işte, 'O' var!

Sureti yok, anısı var. Şimdi ben elimde tutmuş bakıyorum ya fotoğrafa, 'O' nun yerindeyim işte ve kendime bakıyorum. 'O' tutmuş o makineyi de 'O' çekmiş ya beni, fotoğraftaki ben de 'O' yum; şimdiki ben de 'O' yum işte...

Yıllar öncesindeki kendime, küçüklüğüme, tazeliğime, gözlerimdeki sevgine bakıyorum. O fotoğraftaki ben' in karşısında sen varsın; şu anki benim karşımda ise sen yoksun. Yani senin varlığın gibi yine senin yokluğun kıymetli kılıyor bu fotoğrafı.


Çok sevmişim be!

Çok!

Öğrettin, deli gibi sevmeyi de yanmayı da hasret çekmeyi de

Salya sümük ağlamayı da
Gururu hiçe sayıp yalvarmayı da
'Ölme isteği' duymayı da

Sevdiğimi-sevildiğimi sanıp 'karşılıksız sevdiğimi' görmeyi de bilmeyi de...


Küçüktüm, deli doluydum, coşkuluydum ve çok sevdim seni


Büyüdüm, olgunlaştım, acılarını çektim ve hala çok seviyorum seni...


                                                    'sana yıllar yılı büyüttüğüm aşk,

                                                     ne yazık ellerinde artık küçücük'


                                                               


*Dipnot: Ah mine'l aşk, Arapça kökenli bir kelimedir ve "aşkın elinden ah çekmek" anlamına gelen bir tamlamadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Gelsin Yorumlar: