''Nar Ağacı'' (Nazan Bekiroğlu)

''Lâ-Sonsuzluk Hecesi'' kitabının ardından büyük bir hevesle, merakla, istekle aldım ''Nar Ağacı'' kitabını.

Nasıl bir üsluptur Nazan Bekiroğlu' nun üslubu; nasıl büyülü bir kalemdir bu cümleleri ve kurguları oluşturmasını sağlayan, bilemedim.

Sanırım hayatımda ilk kez bir kitabı, basıldığı ay hemen almış oldum. Ekim' de satışa sunuldu ''Nar Ağacı'' kitabı ve 22 Ekim' de elimdeydi. Hatta elime ulaşması gecikti bile; kargodan sebep.

Nazan Bekiroğlu, Trabzon' da doğmuş, büyümüş ve halâ Trabzon' da yaşamakta. Ben ki Trabzon' u sevemezdim ve bu şehirden uzaklaşmak fikri aklımda sıklıkla yer ederdi, Nazan Bekiroğlu ile (yüz yüze değil ama kitapları ve röportajları vasıtasıyla) tanıştıktan sonra sevdim 61 plakalı kentimi. 

N. Bekiroğlu gibi munis, farklı, kültürlü, manevi-fiziki olarak insanlardan bir adım önde olan bir kadın seviyorsa bu şehri 

ve başka şehirlerde sevenleri-bekleyenleri olmasına rağmen, başka şehirde yaşama imkanına sahipken kalıyorsa bu şehirde; vardır bir bildiği dedim. 

Hele Trabzonum' a ''Nar Ağacı'' kitabında yer vermesi  hem gururlandırdı hem kıymet bildirdi. Şimdi, kitabında anlattıklarıyla bakıyorum şehrimin sokaklarına ve sanki eski Trabzon' u görüyor, hissediyor, seviyorum. 

Sırf Trabzon değil tabi bu kitabı okumama-sevmeme-tavsiye etmeme sebep. Çok çok çok farklı bir anlatım; incelikle örülmüş cümleler; sanki yazarken çekinilerek yazılmış, kağıdı-kalemi hırpalamaktan korkulmuş bir hassasiyet; duyguların birebir vurgulanması; klasik roman düzeninden uzak durularak farklı bir bakış açısı ile hikayeler oluşturulması; yazarın kendini göstermekten korkar gibi bir mahcubiyet içinde karakterlerine vurgu yapması ve dilin söylemeye yetmediği bir sürü şey...

N. Bekiroğlu' nun kitapları okunmalı.

Bellekte yer etmeli.

Herkesin bu kitaplardan faydalanması sağlanmalı.

Aşağıdaki fotoğrafta yer alan satırları ise ben yazdım; kitabın bende oluşturduğu etki ile.

Evime gelirken geçtiğim yokuşlardan birinde(malum Trabzon, gayet engebeli bir şehir)   yolun hemen yanındaki bir evin duvarından dallarını uzatan bir nar ağacı gördüm, iştah açan koyu kırmızılığıyla. İlginç doğrusu bu zamana kadar hiç görmemiştim bu nar ağacını. 

Yani, 

kitap etkiledi, 

Nar Ağacı yüzünü gösterdi, 

bana da yazmak düştü.