dün çektiğim fotoğraflardan yayınlamadığım 2 adet fotoğrafı bugün paylaşmak istedim.
ismi 'kadifem'
biiyorum 'kadife' ismi çoğunlukla eşeklere verilir ama yaprakları öyle güzel-yumuşak ki...
canım cicim bal gözlü annem, tek bir yaprak olarak dikmişti.
en küçük boy saksı(cık)ları düşünün, serçe parmağım kadardı.
zaman geçti, çiçeğim büyüdü ve bana göz şenliği, ofis odama renk oldu.
sonra ondan bir yaprak düştü.
uğur böcüğüm geldi ve o düşen yaprağı yandaki saksıya dikti.
sonuç ortada.
iki güzellik yan yana.
yine dün çektiğim fotoğraflardan aşağıdakini masaüstü yaptım.
bence süper oldu!
kendi eserim ve emeğim ya, şık durdu ya, gururlanıyorum baktıkça.
hadi itiraf edin, profesyonel bir çalışma gibi duruyor, değil mi? ;)
YA BENİM ÇİCEĞİM NEDEN HİÇ BÜYÜMÜYOR ANLAMADIM GİTTİ:(
YanıtlaSil3 AY OLDU AMA TIK YOK NEYAPMALIYIM ACABA?
Rümeysacım aslını istersen ben de çiçek bakımından hiç anlamam. Lakin Rabbimin yardımıyla böyle güzelleşti çiçeklerim; belki de anne elinin hikmetinden :) Aynı çiçekten evde annem de bakıyor ve onların yanında benim çiçeklerimin esamesi bile okunmaz, düşün artık annemin nasıl bakım yaptığını!!
SilSenin çiçeğin de bununla aynı ise, kendi yaptığım hizmeti şöyle söyleyebilirim. Direk güneş ışığının göbeğine bırakmıyorum. Güneş görsün ama kavrulmasın sıcaktan. Direk soğuk camla temas ettirmiyorum. Pervaza koymuyorum. Üşümesini engelliyorum. Her gün sulamayıp toprağı kurudukça su veriyorum. Suya da boğmuyorum ama. Annem gün boyu saksıyı -güneşi görmeyen yaprak kalmasın diye- çevirdiğini söylüyor. Ve ayrıca annem çiçekleriyle konuşup, onları sevip, okşuyor. Sanırım bunun da etkisi vardır ;)
Sevgiyle...