ne yaptım dersiniz?
üstüste yazdığım iki yazıdan ( bu yazı ve bu yazı ) sonra içimdeki kitap canavarı içimi yedi bitirdi ve kitap fuarına 4. seferimi düzenledim.
görünürdeki sebebim: kredi kartı ekstremi kontrol edince K.Hannah' ın kitabını alırken çift çekim yaptıklarını fark etmem sonucu, satış görevlileriyle konuşmaya gitmek idi.
(yoksa bu, Tanrı' nın bir işareti miydi?? :P )
asıl sebebim ise: iş yerimden az ileride olan fuar alanından kitap kokuları burnuma efil efil gelirken yerimde duramamamdı.
gittim-aldım-geldim Valla!
ohhh ne rahatladım ne rahatladım bi bilseniz.
yarın imza günü düzenleyecek olan S.Yalsızuçanlar' ın en bilinen, en sevilen kitaplarından olan ''gezgin''i es geçsem ayıp olurdu.
K.Hannah' ın ''kış güneşi'' kitabını yukarıdaki görünür ve gerçek mazeretlerden ötürü almış oldum. satış görevlisinin fazladan yaptığı çekimi bu kitaba saydık.
''mart menekşeleri'' önünde kıvranırken başka bir kadın okuyucunun yanıma sokulup ''hiç düşünmeyin, hemen alın, benim baş ucu kitaplarımdan biri oldu'' demesi ve bu yorumun benzerlerini internetten de okumamdan ötürü- alıverdim mor püsküllü ''mart menekşeleri''ni.
vee şu an okumakta olduğum ''kitap hırsızı'' ile tanıştığım, farklı bulduğum, bende merak uyandıran M.Zusak' ın akıllarda, kitap satış listelerinde, dünya sıralamalarında yer eden ve ciddi anlamda beğeni toplayan ilk kitabı ''hiç kimse sıradan değildir''i almasaydım ayıp ederdim, kendime ve hissiyatıma.
darısı, bütün kitap severlerin başına!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Gelsin Yorumlar: