Yeni yıla çok hızlı ve hareketli bir giriş yaptım sayın seyirciler.
Dün gece yılın başı diyerek ve yeni yıla nasıl girersen öyle devam eder düsturuyla hareket ederek, yılın başının ilk günü tatil olmasına rağmen, bu tatil gününü evde geçirmeme sebep olacak türden ÇOK YORULDUM.
Gelelim dün akşam ve gece yaptıklarıma:
Akşam 6' ya doğru işten çıkıldı.
Annelerin en kıymetlisinin siparişleri ve akşam yapılması planlanan Ayva Tatlısı için marketten alışveriş yapıldı.
Anneden, eve misafir geleceği öğrenildi ve moral bozuldu; çünkü o akşama ve geceye dair planlar vardı.
N'apalım denildi ve planlar -misafirler gelene kadar- birer birer uygulamaya başlandı.
Eve gelindi, yemek yenildi, mutfak temizlendi, toparlandı.
Banyoya geçildi, banyo temizlendi.
Evin vitrininin dantelleri, dikiş makinesinin örtüsü, TV' nin danteli, mutfak dolabının dantelleri ütülendi.
Her dantel itina ile vitrindeki cam eşyaların altına serildi.
Mutfak dolabının dantelleri serildi ve asıl yorucu olan da buydu.
Ayva tatlısı yapılmaya başlandı.
Bir yandan da -kaç gündür canımın çektiği- patates salatası yapılmaya başlandı.
Tepetaklak olan mutfak tekrar toparlanıp temizlendi, bulaşık makinesi dolduruldu.
Çamaşır makinesi dolduruldu ve açıldı.
Salata ve tatlı afiyetle yenildi; komşuya da gönderildi.
Halaaaa gelmemiş olan misafirden umut kesildi ve sevinildi ;)
Örgüden 1-2 sıra yapıldı.
Envarü'l Aşıkin kitabından birkaç sayfa okundu.
Çamaşır makinesinde yıkanan çamaşırlar asıldı.
Bulaşık makinesi açıldı.
Kardeşle beraber biraz ''Prison Break'' izlendi.
Bütün bu işler yapılırken açık olan TV' den şarkılar dinlendi, keyiflenildi.
Artık yeni yıla kısa zaman kala, yeni yıl için alınan limon kokulu mum yakıldı, TV' nin karşısına (O Ses Türkiye) geçildi.
Ve mahallede patlatılan havai fişekler eşliğinde yeni yıla girildi.
Artık canım çıkmıştı.
Yatağıma girdim, mumu yatağımın baş ucuna koydum ve başladım yeni bir kitap ''Sisle Gelen Yolcu-Jean Christophe Grange)'' okunmaya başlandı.
Beden o kadar yorulmuştu ki uykuya geçmem için ağrılarımın dinmesini beklemem gerekti ve bu da sabahın 3' üne dek sürdü.
Ve dün geceyi böyle harala gürele geçirince bugün evde yattım ve hala yorgunum.
Çok istediğim halde Tom Cruise' un ''Jack Reacher'' filmine gidemedim.
Günü C vitamini yüklemesi yaparak geçiriyorum ki hasta olmayayım.
İş yapmak, hele ki bünyeme böyle yüklenmek bana hiiiç iyi gelmiyor.
Ertesi gün perte çıkıyorum.
Dün gece yılın başı diyerek ve yeni yıla nasıl girersen öyle devam eder düsturuyla hareket ederek, yılın başının ilk günü tatil olmasına rağmen, bu tatil gününü evde geçirmeme sebep olacak türden ÇOK YORULDUM.
Gelelim dün akşam ve gece yaptıklarıma:
Akşam 6' ya doğru işten çıkıldı.
Annelerin en kıymetlisinin siparişleri ve akşam yapılması planlanan Ayva Tatlısı için marketten alışveriş yapıldı.
Anneden, eve misafir geleceği öğrenildi ve moral bozuldu; çünkü o akşama ve geceye dair planlar vardı.
N'apalım denildi ve planlar -misafirler gelene kadar- birer birer uygulamaya başlandı.
Eve gelindi, yemek yenildi, mutfak temizlendi, toparlandı.
Banyoya geçildi, banyo temizlendi.
Evin vitrininin dantelleri, dikiş makinesinin örtüsü, TV' nin danteli, mutfak dolabının dantelleri ütülendi.
Her dantel itina ile vitrindeki cam eşyaların altına serildi.
Mutfak dolabının dantelleri serildi ve asıl yorucu olan da buydu.
Ayva tatlısı yapılmaya başlandı.
Bir yandan da -kaç gündür canımın çektiği- patates salatası yapılmaya başlandı.
Tepetaklak olan mutfak tekrar toparlanıp temizlendi, bulaşık makinesi dolduruldu.
Çamaşır makinesi dolduruldu ve açıldı.
Salata ve tatlı afiyetle yenildi; komşuya da gönderildi.
Halaaaa gelmemiş olan misafirden umut kesildi ve sevinildi ;)
Örgüden 1-2 sıra yapıldı.
Envarü'l Aşıkin kitabından birkaç sayfa okundu.
Çamaşır makinesinde yıkanan çamaşırlar asıldı.
Bulaşık makinesi açıldı.
Kardeşle beraber biraz ''Prison Break'' izlendi.
Bütün bu işler yapılırken açık olan TV' den şarkılar dinlendi, keyiflenildi.
Artık yeni yıla kısa zaman kala, yeni yıl için alınan limon kokulu mum yakıldı, TV' nin karşısına (O Ses Türkiye) geçildi.
Ve mahallede patlatılan havai fişekler eşliğinde yeni yıla girildi.
Artık canım çıkmıştı.
Yatağıma girdim, mumu yatağımın baş ucuna koydum ve başladım yeni bir kitap ''Sisle Gelen Yolcu-Jean Christophe Grange)'' okunmaya başlandı.
Beden o kadar yorulmuştu ki uykuya geçmem için ağrılarımın dinmesini beklemem gerekti ve bu da sabahın 3' üne dek sürdü.
Ve dün geceyi böyle harala gürele geçirince bugün evde yattım ve hala yorgunum.
Çok istediğim halde Tom Cruise' un ''Jack Reacher'' filmine gidemedim.
Günü C vitamini yüklemesi yaparak geçiriyorum ki hasta olmayayım.
İş yapmak, hele ki bünyeme böyle yüklenmek bana hiiiç iyi gelmiyor.
Ertesi gün perte çıkıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Gelsin Yorumlar: