Şimdi efen'im yukarıdaki fotoğrafta görmüş olduğunuz parfüm, bu yazımın konusu. Neden diyecek olursanız, SAKIN BANA 'HEDİYE' DAHİ OLSA BU PARFÜMDEN ALMAYIIIIIN!!!!
Bu akşam iş yerimden benden evvel çıkan kız arkadaşım kendisine sıktığı yukarıdaki parfümü, tam yanından geçerken bana da sıktı -nezaketen-. 'Al Şekerim sen de güzel kok' dedi. Gülümsedim, hoşuma gitti.
Üzerinden 2 saat geçtikten sonra iş çıkışı gittiğim yemekte, deli gibi aç olmama rağmen ve yemeğe bu denli düşkün biri olmama rağmen, midemde bir bulantı , yemeklere karşı tiksinti hissi...
Şaşırdım, ''Ben beni biliyorsam, e hasta da olmadığıma göre,bu işte bir iş var'' dedim. Yemekteki arkadaşım Reflü olabileceğimden dem vurdu; ben işi, bugün iş yerimde yaşadığım asabi olaylar neticesindeki psikolojik durumuma bağladım derken acı gerçek birden aklımda beliriverdi. Zira aynı durumu bir süre evvel yine aynı kız arkadaşımın aynı parfümden bana 2 fırt sıkması ile yaşamıştım!! O gün iş yerimde boynumu yıkaya yıkaya abdest almış gibi ıslak ıslak dolaşmıştım ofiste :)
Yemekte de midemi asıl bulandıran şeyin yemek kokuları değil de boynumdan gelen parfüm kokusu olduğunu anlayınca, bu kez boynuma suyu boca edemedim ama ıslak mendille boynumu bir güzel ovaladım. Nihayetinde o caaanım yemeğin tadına ve kokusuna varabildim. Şappadanak da iyileştim :)
Bu iğrenç parfümün şişesine değil de kolonya-hem de hacı kolonyası- şişesine düşmüş gibi ortalıkta dolaşmayı tercih ederim! :)
Sözün özü: Benim gibi ''isterse küçük bir kağıt parçasına karalanmış güzel bir söz olsun fark etmez; yeter ki hediyeleneyim''diyen birine bile sakın ola bu parfümden almayın!
Ya da ''ten uyumu''nu göz önüne alın ve alacağınız -veya arkadaşınıza 2 fırt sıkacağınız- parfüme öyle karar verin!
:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Gelsin Yorumlar: