18 Eylül 2014 Perşembe

Su ve Ateş


'' Tesadüf diye bir şey yoktur.
Olması gereken olur.
Bütün bunların yaşanması gerekiyordu ve oldu.
Ateş, suya düştü.
Ama, ne su buhar oldu ne de ateş söndü.
Alevleri tüm şehri sardı.
Hissettikleri hep acıydı, hem de ne acı... ''

Seviyorum ya bu adamın (Özcan Deniz' in) filmlerini.
 Yani, Evim Sensin ' den sonra bu filmi de beğendim.
Yer yer sarsılarak ağladığım doğrudur; özellikle de baba figürünün olduğu yerlerde.
Aşklar olsun sevgiler olsun birliktelikler olsun ama nolur lütfen ayrılıklar olmasın...
En son Kelebeğin Rüyası filminde ''ayrılıklar olmasın ya olmasın nolurrr'' diye diye ağlamıştım.
Duygularım bunlar.

Filme dair söyleyebileceklerim ise daha ilk sahnesi ile beğenimi kazanmış olduğudur. Bu ne ya, yabancı filmler gibi başlıyor, helal olsun dedim ve zaten sahne de Almanya' da geçiyormuş ve yabancı bir ekiple de çalışılmış :)

Reklam ve dizi filmlerinden tanıdığımız ve açıkçası soğuk, vasat ve tekdüze bulduğum Yasemin Allen' a ise bu filmde kanım kaynadı.

2 saat sürüyor.
2013 yapımı.
Yönetmen koltuğunda Ö.Deniz oturuyor.

Filmin konusu:
Dil eğitimi için Londra' ya giden ve eğitimi bittikten sonra da orada yaşamaya devam eden Yağmur, Kemal'le tesadüf eseri bir uçakta karşılaşır ve tesadüfler peşlerini bırakmaz. Yağmur, çok az tanıdığı ve gizemli bir yönü olduğuna inandığı Kemal' e aşık olmuştur ve aralarında bir ilişki başlar. Hayatına giren diğer adamlardan farklı olan Kemal' in ise Yağmur' dan sakladığı çok büyük sırlar vardır. Londra' da rüya gibi günler geçiren çiftin, bugünleri kısa sürede geride kalacaktır. Asıl adı Haşmet olan Kemal, büyük bir aşiret hesaplaşması ve kan davasının içerisindedir. İki aşiretin, kanı karşılıklı olarak durdurması da tamamen Haşmet'e bağlıdır. Yağmur'u da içine sürükleyecek karanlık olaylar ise kapıdadır...

Filmde yer alan kitaba kapak olan aşağıdaki fotoğraf çok hoşuma gitti.


Ve gelelim fragmana:

İyi Seyirler Efen' im...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Gelsin Yorumlar: