4 Eylül 2012 Salı

GÜZEL EYLÜL'ÜM GÖRSEL EYLÜL'ÜM

Madem attım bir adım devamını getireceğim ki beni kanser etmesin: ''ay yazmıyorum, ay bu işi de mi yarım bırakcam'' bıdı bıdı bıdı diye söylenip durmayayım, kendime de yeni bir kusur bulmayayım!..

Dün aldığım kararla hem uygulamaya hem yazmaya başladığım Eylül Kazanımlarımı bugün görselliyorum efen'im, buyursunlar :

Evden çıkmadan evvel son durum nedir, asayiş berkemal midir, blogumu yazarsam mahallemin de fotoları olsundur(!) diye hem aşağı hem yukarı mahalle kontrol edilir(ne alakaysa :) ) :






Apartmanın hemen önünde yoluma çıkan Çınar yaprağı da hemencecik kayıt altına alınır. Annem o esnada camdan bana seslenmektedir: ''Ayşegüüüül, o yaprağı kitabının arasına koyarsııın.'' Sen dersin de ben yapmaz mıyım annecim?? Ama Ayşegül'ün aklında o Çınar yaprağını masum masum kitap arasına koymaktan çok daha fazlası yer almaktadır: Modifiye Çınar! ( ilerleyen günlerde bu Çınar yaprağının akıbetini de öğreneceksiniz.)

Çınar yaprağı, başına gelecekleri bilmezden evvel...
Kahvesine doyum olmayan ve o gün, gitmek için can atılan arkadaş'ın yanına Türk kahvesi-çikolata ve tabii gün boyu bana eşlik eden Çınar yaprağı ile varılır.

Bitterden vaz geçmem ama Bitter olmayınca da her nevi çikolatayı kahvenin yanında tüketebilirim. Bu, toto mu toki mi her ne abidik gubidik bi çikolata olsa bile!..

Sonrasında tabanvayla bir sürü yol tepilir. Hayır yani senin neyine hiç kaldırmadığın totonu ordan oraya sürüklemek! Sonrasında Pazar günü ''ay bacaklarım ay ayaklarım'' diye diye pert olmuş vaziyette yatarsın! Al sana Eylül Kazanımı :)


Kentsel Dönüşüm vesilesiyle kavuştuğumuz Trabzon Kalesi manzarası.

Benim vazgeçilmezim eski-taş binalar, metruk evler...








Kara Göründüüüü nidasıyla Trabzon Meydanı'na varırım, Tilki misali, bacaklarımı dinlendirecek Dükkan' ıma dönerim :)

Veee gelelim taaaa üniversite yıllarımdan kalma, ''el emeği göz nuru'' işler yapma isteğim ve yeteneğime. Yıllardır aklımda ve yıllardır hiçbirşey yapmıyorum! Nedir bu üzerimdeki ölü toprağı serpilmiş hal, anlamadım gitti. Bi silkinmem lazım, kendime gelmem lazım! Sevgili Deniz'e bi kitap ayracı yaptım ama hala son halini vermedim. Çınar Yaprağı ile yapmak istediğim şeyler var; umarım bu hafta sonu itibariyle her ikisini de güzel bir şekilde neticelendiririm. Neyse ki harekete geçmek adına bir adım attım:

Bakalım sadece bu üç malzeme ile neler çıkaracağım ortaya?..


Ve tabiki Eylül ayına dair kazanımlarımın başında bu blog geliyor :) İnşaallah devamını getiririm ve bana iyi gelir.
Sevgili Blogum ve bütün günümde bana eşlik eden Çınar Yaprağım :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Gelsin Yorumlar: