16 Aralık 2012 Pazar

Hafta Sonundan Arta Kalanlar...

Aslında hiiiiiiiç yazma isteğim yok.
Ama öyle tembel bir haldeyim ki sırf bu havadan çıkmak için geçtim bilgisayarın başına.
Sadece uyumak uyumak uyumak istiyorum.
Dün akşamdan beri farklı bir şey yaptığım da söylenemez.
Dünkü enerjik halimden eser yok bugün.
Zaten dün sabahki halim dün sabahta kaldı, dünün ilerleyen saatlerine bile yayılamadı :)
Sanırım üşüttüm. Hani dün size güüünaaaaydıııııın dedim ya, annemin odası hariç evin her odasının camını-penceresini açıp havalandırmıştım ve hava çok soğuktu ve sanırım o havadan alacağımı aldım.
(bu arada oh beeee diyorum, yazdıkça açılıyorum)
Annem bu cam-pencere olayını duysa ban çok kızar! Zaten annecim uyanır uyanmaz 'ne soğuk var yahu!' deyip klimayı açtı. Nereden bilsin, Ayşegül yarım saat boyunca evi buzhaneye çevirdi :)
Bu arada annecim sabahın 7'sinde ayakta olduğumu görünce önce şaşırdı sonra korktu. ' Ayşegül neyin var? Hafta sonu bu saatte niye ayaktasın? Bi derdin mi var? Sen hafta içi işe giderken bile bu kadar erken kalkmıyorsun!' diye soru yağmuruna başladı. Sadece 'Annecim emin ol keyfimden kalktım' dedim gülümseyerek ve ufak tefek işlerimi hallettim, internetteki yazıları takip ettim filan. O esnada çay demledim ve ev miss gibi çay koktu. Niyetim, annemle güzel bi kahvaltı yapmaktı ama annem tekrar yatmıştı. Bana da çayın altını kapatıp tekrar yatma yolları göründü :)
Bu kez annem saat 09:30  gibi benden evvel kalkıp 'Ayşegül niye yattın, hasta mısın??' demez mi! 'Yaa anneciiim, kalksam dert yatsam dert' dedim ve kalktım :)
Kahvaltı sonrası dışarı çıkmalar, alışveriş yapmalar, yılbaşı için hediye almalar, hediye vermeler, bi şeyler yemeler, iş için değil ama keyif için ofise gitmeler derken günün çoğunu bağlamış oldum.
Aslında Cumartesi akşamı tiyatroya, Pazar akşamı sinemaya gitme planım vardı ama dün yediğim soğuk -ki ben bu soğuğu evde yemiş oldum- beni 'ev-TV-kitap' üçlemesine mahkum etti.
İşte ancak bu saatte de bilgisayar başındayım.
Ama inanın daha erken bilgisayar başına geçmediğim için pişmanım! Yazmak bana çok iyi geliyor. Saçmalasam bile, tek cümle etsem bile, iyi geliyor.
Hem içimi dökmüş hem sizinle konuşmuş oluyorum.
Her ne kadar siz sadece okuyup yazımın altına yorum bırakmasanız da :)


Geceden planlar yapıldı:






Sabah gerçekten de 6:30' da kalkıldı (buna hala şaşırıyorum :) )
Evin dört cephesinden de fotoğraflar çekildi.
Gökyüzü erken saatlerde, günün ilerleyen saatlerinden daha hızlı değişiyor, bunu keşfettim, 10-15 dakika arayla bile fark etti fotoğraflar:















yemek yenilirken, Trabzon' un meşhur Uzun Sokak' ı fotoğraflandı. İstanbul'un İstiklal'i halt etmiş yanında! ;)







Alışveriş yapıldı, poşetlerin yarısı ofiste bırakıldı, yarısı eve getirildi.


Erkek kardeşe TS nevresim takımı alındı ve erkek kardeş öyle mutlu oldu, öyle bir sarıldı ki ablaya, abla daha çok mutlu oldu :)










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Gelsin Yorumlar: